Yazar olmak ve forumda paylaşım yapmak için buradan üye olun.

Osmanlı'da Cariyelik Kölelik Değil Evlatlık Demekti

Kitab Tavsiyeleri | Kitob Tavsiyalari | Kitap Teklipleri | Kitap Boyınşa Usınıstar | Book Sunuştar
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Raha Güneş
Alp
Mesajlar: 40
Kayıt: 18 Nisan 2020 15:34
Yer: Türkiye / İstanbul
Ana Dili: Türkiye Türkçesi

Osmanlı'da Cariyelik Kölelik Değil Evlatlık Demekti

Mesaj gönderen Raha Güneş »

Osmanlıda cariyeliğin ne olduğunu merak edenler Fatma Aliye Hanım'ın Moda kitabını okusun...

Özellikle fakir çerkez aileler çocuklarını cariye, yani bir çeşit EVLATLIK olarak vermek isterdi... Genç kızlar sadece adı cariye olan, ama birilerinin zannettiğinin aksine gerçekte cariyelik olmayan bu sıfatı almak için bir biriyle yarışırdı...

Yani bu cariyelik, günümüzdeki birtakım Osmanlı ve İslam düşmanı faşistlerin zannettiği gibi kölelik değil, cinsel mal değil, büyük hakları olan bir evlatlık sistemi idi...

Sadece adı cariyelik kalmış, fevkalade güzel bir gelenekti... Efendi baba idi, konak baba ocağı idi...

Osmanlı'da hizmetçiler sadece para alır, cariye ise aile üyesi olarak mirastan pay bile alırdı...

Efendi babası cariye evladını evlendirmek, çeyizini yapmak, ona ev almak zorunda idi... Cariye evlenip de çocuğu olursa, efendi babası o torunlarına da yardım ederdi...

Cariye boşanırsa döneceği baba ocağı, yine efendisinin evi idi...

Asıl babasının evinde tarlada çalışmaktansa, efendi babasının konağında, oldukça rahat koşullarda, Osmanlı Hanımefendisi olarak yetiştirilirdi...

Evde erkek çocuk varsa, büyüdüğünde konağın erkek çocuğuyla evlendirilmek en büyük bahtı idi...

Küçük yaşta konağa satılırken ailesi para alır, ailenin çocuğu olarak kendisi para alır, her ihtiyacı tastamam görülürdü...

Hizmet süresi 9 yıl idi... Fakat 7 yılda özgürlüğünü vermeyen efendileri ahalice ayıplanırdı... Azat etmek de dinen bir köleyi özgürlüğüne kavuşturup büyük sevap almak kabul edilirdi...

Bu süreden önce hizmetini gördüğü kız evlenirse kendiliğinden özgür kalırdı... Fakat hiçbir cariye özgür kaldığında konaktan ayrılıp fakir ailesine dönmek istemezdi... Nasıl olsa istediği zaman istediğini yapmak hürriyeti vardı...

Örfe riayet edilmezse kadı, sadece adı efendi olan velisini cezalandırırdı...

Cariye 4 yaşında satılırdı... Çünkü Osmanlı Devletinde çocuk eğitimi 4 yıl 4 ay 4 güne girdiğinde başlardı... Aileler bu yaşı kaçırmak istemezdi...

Ahmet Cevdet Paşa'nın kızı Fatma Aliye Hanım, 1862-1936 yıllarında yaşamış, Türkiyenin ilk kadın romancılarından allame bir hanımefendidir...

Kendisi hıristiyan rahibelerle girdiği tartışmalarda bile hıristiyanlığı onlardan daha iyi bilirdi... Gelen yabancılardan daha ileri seviyede piyano çalan, moda konusunda da bilgili biriydi...

Böylelikle bıraktığı eserle bize cariyelik kavramının nasıl anlam kaymasına uğradığını da göstermiştir...

Raha Güneş

Cevapla

“Kitap Tavsiyeleri” sayfasına dön