Zülfügarov'dan sansasyon: Türkiye baş nazırı Ermeni idi

[Sude Nur]

Geçmiş haricî işler nazırı Tofig Zülfügarovun öten gün paylaştığı durum yankı buldu.

T. Zülfügarov, hâlâ SSCB sukuta uğrayana kadar Türkiye'nin baş nazırı Mesut Yılmaz'ın Azerbaycan'ın müstakilliğinin tanınması hakkında resmî nota gönderdiğini kaydetti. Bildirdi ki, o, etnik hemşin idi ve Ermeni dilinin diyalekti onun için doğma idi...

Tofig Zülfügarov bu paylaşımına verilen reaksiyonlardan sonra aydınlaşma etti:

"Niye Ermeniler öz tebligatlarında bu mevzuyu hiç vakit kullanmadılar? Yahu onlar "dünya Ermeni ırsı" mevzusunu yerli matbuatlarının en popüler istikametine çevirdi ve bunu haricî matbuatta yayıyorlar! Niye böyle "elverişli" mevzu hakkında maksatyönlü şekilde susuyorlar?"

Cevap sadedir: Bu mevzu dünyagörüşlerinin esasını teşkil eden antitürkçülüğü rehber tutan hakim "segakronizm" ideolojisine zıttır. Bu sebepten hemşinin Türkiye'nin rehberi olması, yahut diğer mühim hükûmet vazifelerini tutabilmesi vakıası Ermenilerin dünyagörüşü konseptlerini tamamiyle mahvediyor. Üstelik, Ermeniler bu hakikatten özlerinin uydurma "soykırım" hakkında tebligat postulatları ile, yahut "bir devlette Ermenilerle Türklerin birge yaşayışının mümkünsüzlüğü" barede Koçaryan'ın farziyesi ile nice uzlaştırmalıdırlar? Bu vakıalarla alakalı Ermeni taktiklerinden oldukça sade bir şekilde izah olunuyor, lakin diplomatik tarzda "Minsk Grubunun hemsadır ülkeleri" adlandıracağım başka haricî siyasi elitlerin bu gibi vakıaları görmezliğe vurması ne demektir?" Yahu, münakaşa taraflarını "barıştırmağa çalışırken", onlar barışığa kömek eden bu cür vakıaları her şekilde tebliğ etmeliydiler. Ancak her şey tam aksinedir ve onlar Türk siyasi tecrübesinde mevcut olan bu tolerans vakıaları baresinde susuyorlar. Niye? Onların düşmancılık tohumlarını serpmeye devam etmekte sebepleri nedir?

Cevap sadedir: Onlar münakaşayı bölgeyi idare etmek için bir vasıta gibi kullanıyorlar ve bu sebepten barışığa getirip çıkaran her şey en yakşı hâlde onlar tarafından sadece nazara alınmıyor. Buradan böyle bir netice hasıl oluyor: millî meraklarımızı temin etmek için münakaşadan kurtulmalı ve barışığa aparan her şeyi tebliğ etmeliyiz".

(Azerbaycan matbuatından iktibas edilmiştir.)