Akupunktur Türk Buluşudur

[Raha Güneş]

Ünlü seyyah Marko Polo 800 yıl önce ipek yolunu aşarak Kubilay Han'ın sarayında gitmiş, orada gördüğü "altın iğne" mucizesini Venedik'e döndüğünde uzunca anlatmıştır.

Uygur Türkleri akupunkturu milattan önce buldular. Türkler, Çinlilerden çok daha önce hastalarını sihirli iğnelerle tedavi ediyorlardı. Yüzyıllar süren Türk-Çin kültür ilişkileri sonunda Çinliler bu tedavi metodunu öğrenip geliştirdiler.

Viyana'da L. Boltzman Akupunktur Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Jochannes Bischko, İzmir'de verdiği bir konferansta şöyle demiştir:

"Akupunktur'un mucidi Türklerdir. Çinliler akupunkturu Uygur Türklerinden öğrenmişlerdir."

Hind, Tibet ve Çin hekimlerinin antik eserlerinde Uygur Türk hekimlerinin üstün tedavi tekniklerinden söz edilir. Çinli bir tarihçi beyin ameliyatı yapan bir Uygur hekimine şahit olduğunu yazmıştır.

1979'da Çin'in hazırlattığı Büyük Çin Ansiklopedisi hazırlanırken Uygur tıbbına da gündeme gelmiştir. Heyet başkanının hazırladığı raporda Türklerin tedavide kemik iğneler kullandığından bahsedilir.

1920'li yıllarda Uygurların eski başşehri İdikut'ta (bugünkü Turhan) kazılardan çıkan eserlerde akupunktur atlasları'na rastlanmıştır. Bu eserde yarı çıplak insan resminden akupunktur noktaları gösterilmiştir.

Çin'de M.Ö. 2800'lü yıllardan beri bilinen bu ilim, Japonya'ya M.S 600, Avrupa'ya ise cizvit papazları yoluyla 700'lü yıllarda geçmiştir.

150'den fazla hastalığı iyileştirdiği söylenen akupunktur tedavisi içki ve sigara bırakmak için de kullanılıyor.

(Kaynak: Türk Kültür ve Medeniyeti, s.550, Prof. Dr. Cemal Anadol, Fazile Abbasova, 2001)