1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

DECCALİYET SİNEMASI

Gönderilme zamanı: 29 Nisan 2020 04:02
gönderen Raha Güneş
DECCALİYET SİNEMASI - 1

sözde özgürlükler beldesi abd de
1925 te evrim öğretenler “maymun davası” olayında hapse atılırken,
evrim aleyhinde eğitim verilmesi 80 yıl sonra 2005’te tamamen yasaklandı…

günümüzde abd üniversitelerinde akıllı tasarım diyenler 1 milyon dolar ceza ödüyor…

eski bilimkurgu filmlerinde süper kahramanlar Allah yaratığıydı… efsanevi canavarların güçleri genellikle doğaldı…

şimdiyse filmlere yeni bir yaratıcı getirildi: BİLİM PUTU…

tüm filmlerinde ağız birliği etmişçesine, eskinin kötü kahramanları bugün iyiye dönüşürken, tanrısal olanlar aşağılanıyor… şeytan tabii ki iyiler listesinde!

DAN BROWN kitaplarının ana teması, küresel çete örgütlerini aklamaktır… masonlar masum müteahhit, tapınak şövalyeleri adı üstünde kilise koruyucusu, illüminati ise aydınlanmacı masum bilim adamları!

kiliselerdeki bazı ruhbanların sapıklıklarını aklamak içinse tüp bebek formülü geliştirmiş… sanki bir birlerini düdükleyip binlerce çocuğun ırzına geçenler bunlar değilmiş gibi…

evlenmeyi yasaklayan hıristiyanlık kültüne aykırı olmasın diye, çocuğunu tüp bebek yoluyla yapan ruhban duyarlılığı! tabii ki Allah’ın helal kıldığı birleşme ile değil, BİLİM marifetiyle!

* * *

son dönem bilimkurgu filmlerinde konular hep aynı: DECCAL, ÖJENİ, SİNGULARİTY, EVRİM, SATANİZM…

diyorlar ki dünya nüfusu çok fazla… en zeki BİLİM adamları oturup araştırmışlar… sözde maalesef tek çare olarak ise, doğaya bunca zarar veren İNSAN VİRÜSÜ nün azaltılması gerektiğine karar vermişler… başka çözüm yokmuş gibi Allah’ın halifesi dünyada fazlalık virüs oluvermiş!

klasik eski bilimkurgular bu minvalde güncellenmiş… yıllardır önümüze koyulan süper kahramanların toplamından çok daha fazlası, son birkaç yıldır hayat bulmuş…

AVENGERS, TRANSFORMERS, LUCY, INTERSTELLAR, diğer yüzlercesi… hepsi aynı amaçla çekilmiş, aynı sapkın ideolojilerin propagandasını yapan deccaliyet filmleri…

insan kitap okurken aralarda durakladığı için sorgulamaya zamanı olur… fakat film izleyen bilinç devasa görüntü ve ses bombardımanı karşısında düşünecek vakit bulamaz… bu yüzden mesajlar bilinçaltına kaydedilir…

sözgelimi ZOMBİLERİ ele alalım… zombiler çoğunlukla “iyileştirilmesi gereken değil, öldürülmesi gereken canavarlar” olarak lanse edildi… o kadar kalabalık ve saldırgan gösterildiler ve biz kez olsun, bu zavallı kader kurbanlarını bir yere toplayıp “tedaviyi bulana kadar sizi misafir edeceğiz” denilmedi… çünkü prensip olarak “zombiler saldırgandır ve görüldüğü yerde öldürülmeli ve dahi yakılmalıdır!”

yarın sabah semtiniz komple zombi olsa, acaba kaç kişi onları, bir et parçası gibi kesmeyi değil de, tedavi etmeyi aklına getirir?

* * *

doğrusu en son ne zaman bu tür mesajlar vermeyen bilimkurgu filmini zevkle izlediğimi hatırlamıyorum… varsa yoksa subliminal mesaj kaygısı, yalan dolan dalavere…

THANOS… bu süper kahraman avengers filminin ilk bölümlerinde kötü iken, sonradan aslında evliya gibi bir adam olduğu ortaya çıkıyor! evrenin nüfus fazlalığından dertlenip gerilen thanos’un, çoluk çocuk demeden sivilleri öldürmesindeki ulvi amacı meğer biz anlayamamışız!

Resim

SÜPERMEN… önceden doğuştan iken şimdilerde evrim veya bilimsel yollarla güçlenerek ortaya çıkmış… yani Allah vergisi değil, bilim ürünü!

VİSİON… stark’ın yapay zekası jarvis, bilimsel yoldan yeni bir süper kahraman yaratıyor… vision adlı bu kahraman thor’un çekicini bile kaldırarak tanrıların oğlunu küçük düşürüyor… zaten bir başka filmde thor’un aslında tanrısal olmadığı, tanrıların da sadece ileri teknolojik, evrimleşmiş bir ırk oldukları lanse ediliyor… sonuç bilimin tanrısallığa karşı zaferi!

AGE OF ULTRON… evrimsel makineler insanlara akıl öğretiyor… gelişmek mi istiyorsunuz? o halde neden ‘tekrar’ evrimleşmenize izin vermiyorsunuz? Allah sizi ZAYIF yarattı, ama evrim ağacı size SONSUZ HAYAT vaat ediyor!

MERLİN… batının efsanevi haşmetli büyücüsü… ama TRANSFORMERS’ta görüyoruz ki, meğer ayyaş bir şarlatanın tekiymiş… millete büyü diye yutturduğu güçler aslında uzaylıların bilimsel teknolojisiymiş!

İNTERSTELLAR… bilim putu bu filmde duygulara hitap ediyor… ingilizcesinde beş kez SİNGULARİTY kelimesi saydım…

MAYMUNLAR CEHENNEMİ… eğer evrime ve doğal seleksiyona iman ediyorsanız, üst evrim düzeyindeki bir tür ile karşılaştığınızda DOĞAL SELEKSİYON a uğramanız kaçınılmazdır!

kısaca sizin inanç, mucize, vahiy, evliya, cin, ruh dediklerinizin hepsinin bilimsel açıklamaları var… böylece dinler yalan söylüyorlar demek istiyorlar…

* * *

peki evrimin ulaşacağı son nokta ne olabilir? bu konuda her türlü vesveseyi filmlerine yansıtmış durumdalar…

insanın bilince dönüşmesi… insanın aşırı güçlü robot bedene dönüşmesi… nihayet insanın ilaha dönüşmesi…

LUCY… aslında buldukları en eski maymuna verdikleri isim… lakin LUCİFER’den geldiği aşikar…

lucy adlı genç bir kadın ilaç içip zamanla beyninin tamamını kullanmaya başlıyor… gün geçtikçe zekileşip eşiği aştığında daha da zeki olmanın ilmine ve nihayet en üstün evrime ulaşıyor… böylelikle ameliyattaki hastayı kendi üstün ilmi sayesinde öldürme hakkına sahip oluyor…

diyor ki, ALİM olan benim… HAYY olan benim… sözde evrimleşip ilah olan, üstün ilmim dolayısıyla üzerinizde "doğal seleksiyon hakkı" olan da benim… sizin yaşayıp yaşamamanız gerektiğini sizden daha iyi bilen yine benim!

nasıl ki sizler doğal seleksiyona uğrattığınız maymunların dinozorların halifesi idiyseniz, ben de sizin halifenizim!

böylelikle lucy filmin sonunda "ben her yerdeyim” diyerek, insana kendi nefsinin ilahı olduğunu öğütlüyor…

( ahmet şahin )

Re: DECCALİYET SİNEMASI

Gönderilme zamanı: 29 Nisan 2020 04:06
gönderen Raha Güneş
DECCAL SİNEMASI - 2

bilimsel gelişmeler arttıkça tanrısal sıfatlar bilime atfedilir oldu… kavramlar evrimleştirildi…

dendi ki, mucize büyü doğaüstü cin sandığınız her şeyin aslında bilimsel açıklaması varmış…
bunlar evrendeki enerjinin parçasıymış… sen bu enerjiyi doğru alırsan tanrı bile olabilirsin diye eklendi

yapılan iş şeytanın bizi kendisinin var olmadığına inandırmaya çalışmasından ibaret…
her şeyin bilimsel açıklaması olduğuna göre cin yok, büyü yok, evliya yok, yaratıcı yok!
dini efsanelerinizde olanların “aslı” bilimde mevcut
kadir olan ise, bilim-i mutlak

tayyi mekan tayyi zaman desen; yıldızlar arası kapılar var…
büyü mucizeler; tamamen bilim eseri…
şifa desen; tıp çok ilerde…
vahiy; biz de noktaya ses transferi gerçekleştirebiliyoruz!

peygamber evliya; evrim geçirdiğimizde lazım olmayacaklar…
cinler; aslında bilinç…
şeytan; adam bile öldürmemiş, aslında masum, hatta o sizin kendi kötülüğünüz!
sanki bunca fitneyi organize eden şeytan ve avenesi değilmiş gibi!

her inancı bilimle düzeltme, aslını bilime mal etme çabası…

DOKTOR STRANGE diyor ki, tanrıcıların mucize dedikleri şey akıldır… büyü, aklın kainatı programlamasıdır…
evrenin enerjisini yeterince çekebiliyorsan, lucy’deki gibi beynini doğru kullanabiliyorsan, sen de evliya gibi keramet gösterirsin… kainata zamana hükmeder, ilah olup sonsuz yaşayabilirsin!

melekse melek, evliya ise evliya, büyü, mucize, cennet, cehennem…
benim tanrıdan neyim eksik diyor!

* * *

uzun yıllar SINGULARITY’nin insanların kafasını kestirip robot bedenlere yerleştirileceği anlatıldı… epeydir bunları filmlerde açıktan görmeye başladık…

ALİTA SAVAŞ MELEĞİ… tanrı sizi ZAYIF İNSAN olarak yaratıp bedenlerinize hapsetmiş…
bilim ise kafanızı mekanik bedenlere takarak SÜPER İNSAN olmayı, tanrı yapımı kusurlu bedeninizden özgürleştirmeyi vaat ediyor!

böylece kalp böbrek gibi sözde gereksiz organlardan, zayıf kol ve çelimsiz bacaklardan kurtuluyorsunuz…
elveda kanser, elveda kalp krizi, elveda regl, karın ağrısı ve diğer tüm hastalıklarınız!

onların her biri bin yıl yaşamak istiyor… yıllardır yaptığı “varlık aslında beyinde oluşur” propagandasıyla beynin tek başına yeterli olduğunu empoze ediyor…

beyne vereceği kimyasallarla, sinyallerle her hazzı sunacakmış… ama karşı gelirsen cehennemi de yaşatabilirim diyor… işte deccal, işte yalandan cennet ve cehennemi!

Resim

* * *

şeytan her türlü güç unsurunu üzerimizde deniyor… her nefsi emmareyi, her meşrebi farklı yalanlarla kandırıyor…
atlıları ve yayalarıyla her koldan saldırıyor…

Allah ile din ile aldatıyor şeytan… kimine vahiy indiriyor, kitaplar yazdırıyor… kulaklara üfürüp sen peygambersin diyor…

çocuk kurban edenlere büyü ve zulmani ilim öğretiyor… en sevdiği kurban bebektir şeytanın…
savaşlarda bombalar atılan, depremlerde felaketlerde kaçırılan çocuklar… bazı ruhbanlara iş adamlarına peşkeş çekilen, monarch programlarında köleleştirmek için işkencelerden geçirilen, kanı içilen…

Allah’ın hangi günahtan ötürü diri diri gömüldüğünü soracağı kız çocukları… arakanda suriyede yemendeki katliamlarda ilk hedef onlar seçiliyor… çocuklar şeytanın çok yönlü kötülük sistemine kurban ediliyor…

vesvasa el ayak oluyorlar… kendisine tapanları dünya çapında örgütleyip ne isterse yaptırıyor… deccal yetiştirme taktiklerini öğretiyor!

böyle giderse insanoğlu kendi sonunu getirecek, diyor bu deccal… geleceği hep kalabalık, İNSAN VİRÜSÜ nün yiyip tükettiği bir dünya olarak tasvir ediyor… insan doğanın halifesi değil de, doğa insanın halifesiymiş gibi!

* * *

ALTERED CARBON… evrenin her köşesini ele geçirip mahvetmiş İNSAN SORUNU…

insanlık evrim geçirince nihayet tek dünya krallığı kurulmuş… insan ve hatta hayvanlar bilince dönüştürülmüş… böylelikle sürekli yapay bedenlere geçiş yapıp, güya sonsuz yaşıyor olmuşlar…

bir çocuğun zihni yaşlı bir kadın bedenine, bir kadınınki erkeğe aktarılmış.. bedenlerin önemi kalmadığı gibi, farklı zihinlerin alakasız cins ve yaştaki bedenlerde ilişki kurması doğal olmuş… yani Allah cinsiyetlerinizi boşuna yaratmış! zaten sonsuz yaşamanızı da istemeyen o değil miydi?

ben aslında sizin iyiliğinizi istiyorum… “GEÇİŞ YAPMANIZ” (ölmeniz demiyor!) karşılığında zihinlerinize sonsuz cennet vaat ediyorum…

varlık aslında zihninizde hissettiklerinizdir!… zevkler ve duygular sadece zihinde oluşur!…

öyleyse bilinç sözkonusu olduğunda gerçekliğin ne anlamı kalır? o his, o anı, o görüntü…
hatta o insan beyninizde oluşuyorsa, onunla konuşabiliyorsanız… gerçek insan olması şart mı?

gerçekle sahte nasıl ayırt edilecek?… daha kritik soru şu:
gerçekle sahtenin ayrı olması gerçekten gerekli mi?

* * *

DÜŞMÜŞ MELEK… şeytanla güreşip yenilen bir tuhaf tanrı… şeytaniler Allah’a düşman, meleklerine düşman… göklerde üstün vahiy meleği cebrail’e özellikle düşman!

KIYAMET MELEKLERİ (legion) filminde güya tanrı "daha önce yaptığı gibi" tüm insanlığı cezalandırmaya karar veriyor…

ama MİKAİL (MİCHAEL) meleği buna karşı çıkıyor… niye karşı çıkıyor? efendim insan yaratıldığında Allah ona secde edin demiş, tabii ki mikail de secde etmiş… yani insana iman edip onu sevmiş…

Allah emrettiği için insana secde eden melek, şimdi rabbinin emrini dinlemiyor! bunun üzerine Allah tarafından cezalandırılıp yeryüzüne düşürülüyor… sonrasında kötü roldeki CEBRAİL (GABRİEL) gelip mikail’i hizaya getirmeye çalışıyor… bar fedaileri gibi kavgaya tutuşuyor melekler!

filmin sonunda, düşmüş melek haklı çıkıyor ve tanrıyı kıyamet planından vazgeçiriyor… tanrı iyi düşünememiş de, mikail tanrıya onun istediğini değil, ihtiyacı olanı vermiş… tanrı başta farkedemediği için bu "jest" sonrasında hatasını anlayıp kıyametten vazgeçmiş!

* * *

DECCAL propagandası günümüzde şimdiye dek hiç olmadığı kadar fazla yapılıyor…
bağlıları ona KRAL diyorlar… yani kral’ın adamları… KING’S MAN… bu filmdeki kahraman da tek gözlü tabii ki!

peki deccal’ın adamları oluyor da, MEHDİ’nin adamları olmuyor mu?

THOR RAGNAROK finalinde thor yaralanıp tek gözlü kalıyor… ve kral seçilerek tacını giyiyor…

JUSTICE LEAGUE’de kaza geçiren bir genç tek gözlü CYBORG’a dönüştürülüyor… dijital gözüyle dünyanın her yerini görüyor… tüm bilgisayarlara, uydulara, bankalara hakim oluyor… isterse size zenginlik verme gücü elde ediyor bu deccal!

BLACK MIRROR… bu filmde bilinç cennetine “geçiş yapmak” istemeyenler aşağılanıyor…

"şifa veren sarmal nostalji terapisi, anılar dünyası alzaymıra da iyi geliyormuş… ufak lütuflar!"

şifa senden, yâ bilim!
şu "ötanazi karşıtı aşırı dindar böcekleri”
sen doğru yola ilet, ey rabbim!

"buluta yüklenmek cennet gibi geliyor kulağa…
bu bir kapan değil, bu gerçek, dokun ona"…

deccal'ın sahte cennetine gidelim!

* * *

abd'de evrim karşıtlığı ve akıllı tasarım boşuna yasaklanmadı…
yaratıcı hayatın her alanından çıkarılıp, dogmatik evrin inancı yerleştiriliyor…
hesapta özgürlük ülkesi ama ne özgür bilim, ne özgür düşünce var!

yaratıcıya o kadar düşmanlar ki, canavarlar bile artık “yaratık” olmaktan çıkmışlar…

kaptan amerika, x-men, logan, ghost in the shell, matrix serisi, daha yüzlercesi…

her filmde tek gözlüler, deccal vaatleri, şeytan sembolleri bilinçaltınıza işleniyor…
tanrısal olan ne varsa yalanlanıyor!

DİJİTAL DECCAL bağlılarına geliyorum diyor…

Resim
Resim

( ahmed şahin)